-
1 пересаживать
несов.; сов. - пересади́тьнас пересади́ли в друго́й ваго́н — bizi başka bir vagona geçirdiler
2) çıkarıp (başka bir yere) dikmek; aktarmak; şaşırtmak ( молодые деревья)о́сенью переса́дишь цветы́ в горшо́к — sonbaharda çiçeği saksıya aktaracaksın
3) nakil yapmakпересади́ть рогови́цу гла́за — saydam tabaka nakli yapmak
-
2 переводить
несов.; сов. - перевести́1) врз geçirmek, nakletmek; nakil ve tayin etmekперевести́ кого-л. через у́лицу — birini caddenin karşı yanına geçirmek
переводи́ть кого-л. в сле́дующий класс — birine sınıf geçirmek
его́ перевели́ в друго́й райо́н (о руководителе) — onu başka bir bölgeye naklettik / geçirdiler
он перевёл сбереже́ния на свою́ жену́ — bankadaki paraları karısının adına geçirtti
2) в соч.перевести́ часы́ вперёд — saati ileri almak
перевести́ часы́ на мину́ту наза́д — saati bir dakika geri(ye) almak
перевести́ стре́лку — ж.-д. makası açmak / kapamak
переводи́ть ско́рость — ж.-д., авто vites değiştirmek
3) ( ставить в другие условия) geçirmek, aktarmakперевести́ животново́дство на индустриа́льную / промы́шленную осно́ву — hayvancılığı sanayi temeline / endüstriyel temele oturtmak
4) перен. (взгляд, взор) kaydırmak, dolaştırmak5) ( по почте) havale ile göndermek / yollamak; transfer etmek, aktarmakпереводи́ть деньги по по́чте — posta havalesiyle para göndermek
переводи́ть при́были за грани́цу — kârları yurt dışına transfer etmek / aktarmak
переводи́ть (свои́) капита́лы в други́е сфе́ры эконо́мики — sermayesini başka ekonomik alanlara kaydırmak / aktarmak
6) çevirmek; tercümanlık yapmak ( устно)переводи́ть кни́гу на туре́цкий язы́к — kitabı Türkçe'ye çevirmek / aktarmak, kitabı Türkçeleştirmek
7) ( рисунок) çıkartmak, geçirmek••перевести́ дух — soluklanmak, soluk almak
-
3 передача
ж1) ( действие) verme; teslim (etme); aktarma, devretme, devir (- vri); nakletme, nakil (- kli); yayınlama; havale etme; transfer (etme)переда́ча вла́сти — iktidarın devri / devredilmesi
переда́ча зна́ний и на́выков — bilgi ve beceri aktarılması
переда́ча электроэне́ргии — elektrik nakli
повто́рная переда́ча програ́ммы (по радио и т. п.) — programın tekrar yayınlanmadı
переда́ча мяча́ — спорт. topu geçirme / aktarma
переда́ча дел / обя́занностей — görev devir ve teslimi
переда́ча техноло́гии — teknoloji transferi
переда́ча тепла́ — физ. ısının iletimi
2) yayınтелевизио́нная переда́ча — televizyon yayını
вести́ переда́чу — yayın yapmak
3) (в больницу и т. п.) (mahpusa, hastanede bulunana verilecek) yiyecek paketi4) тех. transmisyonзубча́тая переда́ча — dişli düzeni
-
4 пересадка
aktarma* * *ж1) ( растений) (başka bir yere) dikme, aktarma; şaşırtma ( молодых деревьев)2) (ткани и т. п.) nakil (- kli), transplantasyonпереса́дка се́рдца — kalp nakli
3) ( на транспорте) aktarmaе́хать с переса́дкой — aktarmalı gitmek
без переса́дки — aktarma yapmadan, aktarmasız
мы три часа́ прожда́ли переса́дки на друго́й самолёт — uçak aktarması yapmak için üç saat bekledik
См. также в других словарях:
nakletmek — i, der, Ar. naḳl + T. etmek 1) Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek İkisi de koluna girerek hastayı otomobile naklettiler. P. Safa 2) Anlatmak, aktarmak Olanı biteni, olduğu gibi bir bir nakledeyim de yüreğiniz rahat… … Çağatay Osmanlı Sözlük